ABD-Çin görüşmeleri, BOJ’den faiz artışı sinyali, Avrupa’nın tüketici güveni: Küresel piyasalarda neler oluyor?
Investing.com – Küresel ekonomik gündem, yeni haftaya yoğun diplomatik temaslar, para politikası sinyalleri ve tüketici eğilimlerini ortaya koyan raporlarla başladı. ABD ve Çin arasında Londra’da devam eden ticaret görüşmeleri, Asya’da deflasyon endişeleri, Japonya’nın faiz ve borç politikaları ile Avrupa’daki tüketici güvenindeki gerileme, piyasaların odağında yer alıyor. Dünya genelinde ekonomik görünümü şekillendiren bu gelişmeler, önümüzdeki dönemde küresel ticaret ve finansal piyasalar üzerinde belirleyici olabilir.
ABD-Çin arasında stratejik ticaret görüşmeleri Londra’da sürüyor
ABD ve Çinli üst düzey yetkililer, Londra’da ticaret görüşmelerinin ikinci gününe Salı günü başladı. Görüşmeler, özellikle nadir toprak elementleri gibi stratejik öneme sahip mallara yönelik ihracat kontrollerine odaklanıyor ve taraflar bu kontroller konusunda bir ilerleme sağlamayı amaçlıyor.
Pazartesi günü Cenevre anlaşması etrafındaki anlaşmazlıkları ele almak üzere başlayan temaslarda, ABD heyetine Hazine Bakanı Scott Bessent, Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer başkanlık ediyor. Çin tarafının liderliğini ise Başbakan Yardımcısı He Lifeng üstleniyor. İki tarafın, Salı günkü erken saatlerdeki görüşmelerin ardından gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulunması bekleniyor.
Nomura’dan Çin ekonomisine deflasyon uyarısı
Nomura analistlerine göre, Çin ekonomisi yılın geri kalanında yüksek deflasyon riskiyle karşı karşıya kalabilir. İç talepteki zayıflık, dış taleplerin azalması ve üretim aktivitelerinin güçlü seyretmesi, fiyatlar üzerinde baskı yaratıyor. Bu durum, tüketici enflasyonu üzerinde baskı oluşturarak fiyat artışlarını sınırlayabilir.
Mayıs ayında tüketici fiyatlarında yıllık yalnızca %0,1 oranında artış gözlendiği, Haziran’da ise değişimin sıfır seviyesine yakın seyredeceği tahmin ediliyor. Nomura, yılın ikinci yarısında tüketici enflasyonunun %0 civarında yatay kalmasını öngörürken, üretici fiyatlarında deflasyonun yaklaşık -%1,6 seviyesinde sabit kalacağını bildirdi.
Japonya Merkez Bankası faiz artırımı sinyali verdi
Japonya Merkez Bankası (BOJ) Başkanı Kazuo Ueda, çekirdek enflasyonun %2’lik hedefe yaklaşması halinde faiz oranlarının kademeli olarak artırılabileceğini bir kez daha vurguladı. BOJ, hâlihazırda çekirdek enflasyonu %2 hedefinin altında değerlendirmekte. Banka, bu hedefe ulaşılmasını sağlamak amacıyla negatif reel faiz uygulamalarına devam ediyor.
Ueda, sürdürülebilir şekilde %2 enflasyon sağlanacağına dair daha fazla güven oluştuğunda parasal desteklerin azaltılacağını ve faiz artışlarının süreceğini açıkladı. BOJ, geçtiğimiz yıl kalıcı %2 enflasyon hedefine ulaşma hedefi doğrultusunda büyük ölçekli teşvik programını sonlandırarak, kısa vadeli faiz oranlarını Ocak ayında %0,5 seviyesine yükseltmişti.
Japonya borç yönetiminde yeni adımlar atıyor
Japonya Maliye Bakanı Katsunobu Kato, Merkez Bankasının tahvil alımlarını azalttığı bir dönemde, hükümetin borç yönetimi politikalarını yatırımcılarla yakın ilişkiler içinde yürüteceğini belirtti. Amaç, Japon devlet tahvillerinin yurt içi yatırımcılar tarafından daha fazla sahiplenilmesini sağlamak.
Bakan, kısa vadeli faiz oranlarına bağlı yeni bir değişken faizli devlet tahvili sunulacağını ve özel yatırımcıların bu ürünlere daha kolay erişebilmesi için düzenlemeler yapılacağını duyurdu. Ayrıca, Reuters’a göre hükümetin düşük faizle ihraç edilmiş bazı süper uzun vadeli tahvilleri geri alma olasılığı da değerlendiriliyor.
Avrupa’da tüketici güveni geriliyor
Boston Consulting Group (BCG) tarafından hazırlanan yeni bir araştırma, Almanya’nın da aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerinde tüketici güveninin bozulmaya devam ettiğini ortaya koydu. Ankete göre Almanların %62’si ülke ekonomisini olumsuz değerlendiriyor. Bu oran geçtiğimiz yıla göre 10 puan daha yüksek.
Fransa ve İngiltere’de ise ekonomik görünümle ilgili olumsuz görüş bildirenlerin oranı %70’e ulaştı. Almanya’da kişisel mali durumundan endişe duyan tüketicilerin oranı ise %25’ten %33’e yükseldi. Enflasyonun düşmesine rağmen, katılımcıların %70’i fiyat artışlarının devam etmesinden endişe duyuyor. Buna karşılık, jeopolitik risk algısının daha düşük kaldığı görülüyor.