Cumhurbaşkanlığı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “(Muharrem İnce)’yi bugün Ankara’da düzenlediğimiz mitinge ben de davet etmek için aradım ama ulaşamadım.
Kılıçdaroğlu, Fox TV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Ankara Anadolu Meydanı’nda düzenlenen mitinge gençlerin ve kadınların katılımından duyduğu memnuniyeti dile getiren Kılıçdaroğlu, seçimle ilgili mesajı üzerine tüm vatandaşların sandığa gitmesini ve oylarını kullanmalarını istedi.
Bu seçimin sıradan olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Herkes sandığa gidip oy kullansın. Çünkü bu seçim sıradan bir seçim değil. Türkiye’ye gerçekten demokrasiyi ya gerçekten getireceğiz ya da tarihin çöplüğüne atacağız. Onun için değil.” sadece bana değil, aslında bu ülkede oy veren herkese, vatandaşa görev düşüyor.” dedi.
Seçimin demokrasinin gereği olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, iktidarların “halkın oyu ile gitmeyeceğiz” mesajı verdiğini öne sürerek, “Siz kimsiniz? Nasıl gitmezsiniz? Kendinizi yukarıda görüyor musunuz?” halk mı? Oy yapılacak ve siz tırnağınıza gideceksiniz. Bu kadar kolay. Demokrasinin kuralı budur. Sandığı koyarsınız, herkes sandık sonucuna saygı duyar.” değerlendirmesini yaptı.
Kılıçdaroğlu, hükümet üyelerinin sandık sonucuna saygı duymayacaklarını düşündüklerini savunarak, şunları kaydetti:
“Hükümetin bu açıklamaları yapmasının temelinde vatandaşın sandığa gitmesini nasıl engellerim? Aksine her vatandaşın sandığa gitmesi ve bu bildiriye karşı oy kullanması gerekiyor. ‘Siz kimsiniz?’ Ben kendi oyumu kullanacağım siz de o oyunun gereğini yerine getireceksiniz.Onun için tüm hemşehrilerime söylüyorum komşu ve akrabalarınızla bir arada bayram havasında gidin oyunuzu kullanın. Sayım işlemi oy kullandıktan sonra başlıyor, her vatandaşın sayım sonuçlarını izlemeyin.” Onun hakkı var. Nereye oy verdiyse kendi sandığa bakacak. Tanıklar var, sandık görevlileri var. Orada bir yargıç var. Unutma, okulun önünde de gönüllü bir avukat var. Rastgele bir sorun çıkarsa arkadaşlarımız hızlıca avukatı arayacaklar.”
Kılıçdaroğlu, seçim güvenliği için hem partisi hem de ittifak ortağı partiler tarafından ciddi hazırlıklar yapıldığını anlattı. Kılıçdaroğlu, ıslak imzalı tutanakların fotoğrafını çekeceklerini ve sonuçları bu tutanaklarla karşılaştıracaklarını bildirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, ikinci tura kalmayacağını, vatandaşın tercihini yaptığını ve ilk turda seçimi kazanacağını savundu.
“Yasalara uymak zorundasınız”
Kemal Kılıçdaroğlu, “Bugün Samsun’da çelik yelekle miting alanına çıktınız. Çelik yelek giydiren tehdit nereden geliyor?” “Ayrıntı vermek istemiyorum ama birçok kanaldan geliyorlar. İsimler veriliyor. O isimleri hızlıca İçişleri Bakanlığı’na bildiriyoruz. Bunlardan tehdit gelme ihtimalinin yüksek olduğunu bildiriyoruz.” bireyler ve biz bunu duyduk.” söz konusu.
İçişleri Bakanlığı’nın Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) seçim verilerini istemesi üzerine Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı’nın kendisini ülkenin sahibi sandığını ve hukuka aykırı talimat verdiğini iddia etti.
Bakanlığın talebinin hukuka aykırı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturuyorsunuz. Bu ülkede herkesin can ve mal güvenliğinden siz sorumlusunuz. Maddelere uymak zorundasınız. Kanunlara uymak zorundasınız. Kanunlara aykırı talimat veremezsiniz. valiler, kaymakamlar, jandarma.Üstelik Yüksek Seçim Kurulu ziyaret edildi, Yüksek Seçim Kurulu ‘Hayır, veremezsiniz’ dedi. dedi.Arkadan bir talimat daha.Bir karar daha.Yasadışı iş yapmaya kararlıyım demektir. Sen kimsin Reddedildi Hayır ‘Ben ısrar ediyorum’ demektir. “Sen kimsin? Bakanlık koltuğuna oturduğunuzda hukuka aykırı her türlü işlemi yapmaya hakkınız olduğunu düşünüyor musunuz? Bunu bağımsız olarak yapamaz. Çünkü hiçbir bakanın bağımsız iradesi yoktur. Yukarıdan bir talimat olmadan tek başına yapamaz. Yukarıdan talimat almıştır. Yukarıdan talimat. “Veren kişi kaybedeceğini biliyor. Diyelim ki Sayın Erdoğan, “Ben öyle bir emir vermedim. Kanunsuz emir vereni işinde tutmam” Bu kadar kolay. Bu bir hukuk devleti değil mi?
“Bu seçimin kazananı Türkiye’dir”
TSK’nın seçim için zırhlı araç istediği iddiasının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Sayın Erdoğan’ı aramak istiyorum, seçime gidiyoruz. Bu seçimin kazananı Türkiye. Seçimde kaybeden yok” dedi. Demokrasilerde iktidar olur, muhalefet olur bu kadar basit. Yani sanki biri düşman, biri dost ve savaşıyorlar, işte düşman gidecek. Düşman yok. Hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz. Hepimiz barış içinde yaşamak istiyoruz.” sözlerini kullandı.
Devletin her kademesinde yolsuzluk olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, çok zor bir görevi üstleneceğini, devleti yeniden inşa edeceklerini, devletin liyakatle yönetilmesi gerektiğini, devletin hafızasının millette bulunduğunu söyledi. Bürokrasi, siyasi partilerde değil.
Rusya ile ilgili sosyal medya hesabı, Moskova’nın konuyla ilgili açıklamasına yönelik değerlendirmesi ve bu paylaşımı destekleyen bilgilerin kimden geldiği sorulan Kılıçdaroğlu, “Doğal olarak ‘Bu bana söyledi’ dedim. Öyle desem yanlış olur, Kamuoyuna yansımayan bazı bilgiler var, bunun yanında görünürlükleri var, haber olarak görünürlükleri var, ekonomik alanlarda görünürlükleri var, dijital medyada görünürlükleri var, biz hissediyoruz. O yüzden bu açıklamayı yapmak zorunda kaldım.” söz konusu.
Rusya’ya “Karışmayacağız, karışmayacağız” açıklaması için teşekkür eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bir ülkenin başka bir ülkenin iç işlerine karışmasını asla kabul etmeyeceğiz. Bizim Rus halkıyla temelde hiçbir sorunumuz yok. Tartışacak havamızda değiliz, bunun için bir neden yok. gerçek değil.Bu uyarıyı yapmak benim görevimdi.Bu uyarıyı yapmak benim görevimdi.Benden başka bazı gazeteciler ve televizyoncular yazıp çizdiler.Bu konuda defalarca uyarılar yapıldı.Rusyadan haberler,bazıları bize ulaşan haberle ilgili bilgi yok.Bu nedenle bu uyarıyı yapmak zorunda kaldık.Sizin seçim sisteminize dijital olarak müdahale ederlerse bizim içişlerimize müdahale ederler demektir.
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, İletişim Başkanlığı’nın yurt dışından gelen hacker’larla seçime müdahale için anlaştığını, kendilerine para verildiğini savundu. Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın yurtdışındaki profesyonel hackerlarla ne işi olabilir? Bu bir istihbarat örgütü mü?
“İyi dileklerimi ilettim”
Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilen Muharrem İnce ile yakın zamanda görüşüp görüşmediği sorusuna Kılıçdaroğlu, “Hastaneye kaldırıldığında görüştüm. Aradım geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Kısa bir görüşme de yaptık.” bilgileri verdi.
Kılıçdaroğlu, İnce’yi Ankara’daki mitinge davet etmek için aradığını ancak kendisine ulaşamadığını söyledi. dedi.
“Ulaşabilseydiniz Muharrem İnce sahnede olurdu.” Kılıçdaroğlu, yaptığı değerlendirmeye, “Gelirdi, evet. Tanışsaydık tabi ki. Belki ‘gelmeyebilirim’ diyebilirdi” dedi. yorumunu yaptı.
“Muharrem İnce sizi destekliyor mu?” sorusuna yanıt olarak Kılıçdaroğlu, bilmediğini, bu konuda herhangi bir müzakerelerinin olmadığını söyledi.
“Türkiye’nin gündemi farklı, mutfaklarda yangın var”
Bugünkü konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini Muharrem İnce’ye komplo kurmakla suçladığını belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin gündemi bu mu Allah aşkına? Türkiye’nin gündemi başka, mutfaklarda yangın var. Tartışılması gereken bu. .Erdoğan gündem değiştirmeye çalışıyor, biz ona bulaşmayız. Ne konuşursa, ne yaparsa yapsın toplumdan koptu artık. Anlattıkları ile hayatın gerçekleri birbirine taban tabana zıt.” değerlendirmesini yaptı.
Kendisinin de terörle suçlandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Terör örgütlerine kim takviye veriyorsa, terör örgütleriyle masaya oturmuşsa, onlarla kim konuşmuşsa, kim çadır mahkemeler kurmuşsa, kim şehide ‘kafa’ demişse Allah bin kere lanet etsin. çocuklar gibi devleti yönetmesini bilmezler devleti kendi malları sanırlar devlet kalıcıdır siyasi partiler gelip geçici her türlü iftira her türlü karalama ben böyle seçim görmedim Allah aşkına milleti darbeci yaptılar, 15 Temmuz’la bu seçimin ne alakası var, 15 Temmuz raporunu Meclis’te sakladılar, 15 Temmuz Araştırma Raporu’nu endişeyle yayınlamıyorlar.”
FETÖ elebaşının Türkiye’ye iadesiyle ilgili soruya Kılıçdaroğlu, “Erdoğan talep etmedi. Bildiğim kadarıyla vermedi.” dedi. Kılıçdaroğlu, “Dönüşünü isteyecek misiniz?” Soru şu: “Neden olmasın diye alışılagelmiş olmasını talep edeceğiz.” o cevapladı.
Kılıçdaroğlu, bir diğer soru üzerine ise iktidara gelmeleri halinde intikamcı bir mantıkla hareket etmeyeceklerini, devleti mantıkla yöneteceklerini kaydetti.
Uyuşturucuyla ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, siyasetçiler bu işin içinde olmasa uyuşturucu baronlarının bu kadar rahat hareket edemeyeceğini savunarak, “Uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağız.” sözünü kullandı.
Doğu Akdeniz gazına da değinen Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde Türkiye’nin KKTC ile birlikte burada değerli bir aktör olacağını, buradan çıkan gazın Türkiye üzerinden sevk edileceğini söyledi.
Bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, kentteki hastaneleri yeniden açacaklarını, isteyen herkesin istediği hastaneye gideceğini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde taban fiyattan vergi almayacaklarını, ücretliler için yeni düzenleme yapacaklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ben sayın Putin’e saldırıyorum, siz Putin’e saldırırsanız teşekkür etmem” sözleri hatırlatılan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Ben Putin’in yanında duruyorum. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir kişi başka bir devlet liderinin kanatları altına giremez, onun savunması altına giremez. Böyle bir cümle kullanamaz. Böyle bir cümle kullanıyor, o kişi, o belirli kişi, Putin’in baskısını kabul ettiğini kabul ediyorum.” Biri sizi mal varlığınızla tehdit ediyorsa ve siz de bu tehdide teslim oluyorsanız, Cumhuriyet’in asıl beka sorunu budur. Türkiye’nin. Çünkü iradenizi her zaman satın alabilirler. Putin ile ilgili yaptığı açıklama da bunu teyit ediyor.”
S400’lerle ilgili bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Türkiye şu anda dünyanın en pahalı hurda sahasına sahip” dedi. cevabı verdi.
“Gelirsen ne yapacaksın?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Gelince bakarız. Siyasi otorite karar alırken devletin ilgili birimleriyle görüşür. Askeri ve sivil bürokrasi ile görüşür. Bürokrasi devletin çıkarlarını korur. siyasi otoritenin önüne koyuyor.Devlete karşı bir resim çıkarsa siyasi otoriteyi uyarıyor.Biz ne yapacağız ilgili bürokratlar.Biz oraya 2.5 milyar dolar ödedik.O zaman neden harekete geçirmiyorsunuz? bilmiyorum.” değerlendirmesini yaptı.
